Amasya da gezilecek yerler, şehzadeler şehrinde gezmek ve bunu bir güne sığdırmak hiçte kolay olmadı 🙂 Sabah saat 06:00’a geliyordu biz başladık gezmeye. Orta da Yeşilırmak var, Amasya ortadan ikiye ayrılmış bu anlamda şehir gerçekten harika. Sağ tarafta yalıboyu evleri, cafeler ve yolun üzerinde kral kaya mezarları bulunurken; sol tarafta bimarhane, cami, mescit, türbeler yer alıyor. Sabah erken olduğundan biz gezimize sağ taraftan başladık, kahvaltılık bir şeyler aradık 🙂 Simiti harika benden söylemesi. Yeşilırmak’a karşı fotoğraflar çekindik. Gezilecek yerler birbirine çok yakın merkezde yer alıyor. Müzeleri Şehrin ortasında,en başta duruyor. Beni etkileyen ender müzelere sahip diyebilirim. Amasya da gezilecek nereler var, kesinlikle nereleri görmeliyim, 1 günde Amasya da gezmek…
Sayfada neler var
Yalıboyu Evleri
Bana Karabük Safranbolu’yu hatırlattı. Yeşilırmak’ın sağında yer alıyor, boy boy dizilmiş beyaz ahşap yalılar eşliğinde gezmek ayrıcalıklı bir durumdu. Yalıboyu Evlerinin Genel Özellikleri: Anadoluda Neolitik dönemden günümüze kadar gelen süreç içerisinde, konut mimarisini incelediğimizde Amasya’nın kendine özgü bir mimari geleneğe sahip olduğu görülür.Türklerin Anadoluya geldikten sonra geliştirdikleri konut tiplerini görmekteyiz. Hımış yapı tekniği (ahşap çatkı arası kerpiç dolgu) sık kullanılmıştır.Ahşap kültürünün doğal yapısı gereği fazla uzun ömürlü olmayışı Selçuklu ve Erken Dönem Osmanlı evleri günümüze kadar ulaşamamıştır.Ancak son dönem Osmanlı konut mimari örnekleri günümüze kadar ulaşabilmiştir.Amasya evleri sokak dokusu olarak yan yana sırt sırta bitişik nizamda yapılmıştır. Konutlar haremlik ve selamlık olarak düzenlenmiştir. Birinci kat ve ikinci kat üzerine yapılmış Şahniş veya şahnişirin evlere de rastlanır.Konutlar genellikle avlulu ve bahçelidir. http://kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/TurizmAktiviteleri/yaliboyu-evleri-amasya-evleri
Şehzadeler Müzesi
Birçok şehzadeye ev sahipliği yapmış şehrimizin olmazsa olmaz müzesi 🙂 Girişte heykelleri gerçek sanmanız mümkün, etnografik bir müze görülmeye değer.
Minyatür Amasya Müzesi
Burası da ırmak ayrımına başlamadan en başta yer alıyor. 1 lira gibi bir ücret ile muhteşem gösteri izliyorsunuz. Girişte çok önemli olmayacağını düşünmüştüm kabul, ayıp etmişim. Minyatürler ile Amasya gösterilmiş, arka fonda müzik var. Amasya’nın bir günü canlandırılıyor. Özellikle sabah ezanının okunması, güneşin şehrimizin üzerine doğması beni farklı duygulara götürdü. Kısa bir canlandırma bu ve kaçmaz. Giderseniz yorumlarınızı bekliyorum 🙂
Arkeoloji Müzesi
İsminin Arkeoloji olmasına bakmayın burada hem Etnografya, hemde benim en çok ilgilendiğim Mumya bölümü var. Orada bir görevli bize mumyacılığın inceliklerini anlatmıştı. 14. yy ‘da İlhanlılar döneminde Amasya da Vali olan kişi öldürülmüş, ailesiyle birlikte mumyalanmış. 8 tane var. Yapılan araştırmalarda mumyalarda kesik izlerine rastlanmamış. Büyük ihtimal boğularak öldürülmüşler. İç organları çıkartılmadan mumyalanan ilk Türk ve Müslüman mumyalar olma özelliğine sahiptirler. Bu mumyalar, mumyalama tekniği açısından da dünyadaki diğer örneklerinden farklı olarak, bedenin iç organları çıkarılmadan kurutma ve tahnit işlemlerinin birlikte yapılmış olmasıdır. Müzekart geçerli, olmayan için bilet 6₺.
Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi
Aşkından dağları delen Ferhat’ın deldiği dağlar üzerinde yürümekte varmış nasipte 🙂 Su kanalında yürüyüp müzeyi gezmelisiniz. Burası merkezde değil, araç ile yol kenarında yer alıyor. Bahçesinde fotoğraflık çok şeyi var. Dileyen Ferhat ile Şirin olabiliyor mesela 🙂
Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi
Amasya Bimarhanesi
Yapının asıl adı Amasya Bimarhanesi, müzeye dönüşünce isim dağiştirmiştir. Kitaplarda hala bimarhane olarak geçer. İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Uduz Hatun adına Anber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından çok değerlidir.
Anadolu Selçuklu mimarisinin orijinal sütun başlıkları olan geometrik yaprak tezyinatlı ve mukarnaslı sütun başlıkları kullanılmıştır. Türk üçgenlerinden meydana gelen ters dönmüş sütun başlıkları, Anadolu Selçuklu mimarisinde ilk defa bu yapının cephe kenarlarında denenmiştir. Bina kesme taşlardan örülmüş ve iki köşesine silindir şeklinde dayanaklar yaptırılmıştır. Sadece Amasya Bimarhanesi’ne mahsus bir özellik olarak kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur. Anadolu’da müzikle tedavi yapılan ilk hastane olarak bilinmektedir.2011 yılından itibaren yapı, müzeye dönüştürülerek Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi adını almıştır. https://amasya.ktb.gov.tr/TR-59522/sabuncuoglu-tip-ve-cerrahi-tarihi-muzesi.html
Kumacık Hamamı
Bayezidpaşa Mahalle’sinde, Künç Köprü hizasında bulunan hamam 1495 yılında Kapıağası Ayas Ağa tarafından yaptırılmıştır. Moloz taş kullanılarak inşa edilen hamam geleneksel Osmanlı hamam mimarisine uygun bir şekilde soğukluk, ılıklık ve sıcaklık kısımlarından oluşur. Soyunmalık kısmı kare planlıdır ve üzeri Türk üçgenleriyle geçilen büyük bir kubbeyle örtülmüştür. Sıcaklık bölümü üzeri de yine kubbeyle örtülüdür. Kubbelerin üzeri alaturka kiremitle kapatılmıştır. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/kumacik-hamami
Burmalı Minare Camii
Caminin kapısı üzerinde bulunan, kemer kavisi şeklindeki kitabeden caminin iki kardeş tarafından yaptırıldığı anlaşılır. Bu kardeşlerden Said Ferruh’un Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in vezirlerinden Necmeddin Ferruh Bey olduğu kabul edilmektedir. Kardeşi de Haznedar Yusuf’tur. Yapım tarihi, kitabeye göre 1242 yılıdır. Bugün, minaresinin yapım biçimiyle adlandırılan ve Evliya Çelebi’nin, Seyahatname’sinde Mahkeme Camii ismiyle bahsettiği caminin minaresi ilk yapıldığında ahşaptı. 1590 yılındaki deprem ve 1602 yılında yaşanan yangında hasar gören caminin minaresi 1730 yılında yaşanan büyük yangında tamamen yok oldu. Bunun yerine yapılan minare bu kez caminin güçlü taş yapısına uygun biçimde taştan yapıldı. Dönerek minarenin etrafını dolanan yivlerin oluşturduğu bu yapıya bu zamandan sonra Burmalı Minare, camiye de Burmalı Minare Camii denmiştir. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/burmali-mnare-cam-ve-cumudar-turbes
Cumudar Türbesi
Burmalı Camii girişin sol yanında kare zemin üzerine sekizgen yapılı Cumudar Türbesi bulunur. İlhanlılar’ın Anadolu egemenliği döneminde Amasya’da Anadolu Nazırlığı yapmış olan Şehzade Cumudar’a ait mumyanın Amasya Müzesi’ne konulmasına kadar burada bulunmuş olması nedeniyle bu isimle anılan türbe asıl olarak Ferruh Bey ve oğluna aittir. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/burmali-mnare-cam-ve-cumudar-turbes
Torumtay Türbesi
Gök Medrese’nin hemen karşısında bulunan türbe 1278 yılında Amasya Valisi Seyfeddin Torumtay tarafından yaptırılmıştır. Türbede Seyfeddin Torumtay’ın yanı sıra çocukları ve torunlarının da mezarları bulunur. Türbenin planı ve süslemeleri diğer Selçuklu türbelerine göre oldukça farklıdır. Dikdörtgen planda üzer tonozla örtülü yapı iki katlı olup, türbenin yapımında ağırlıklı olarak kesme taş kullanılmış, moloz taşın kullanıldığı iç duvar örgüsü ve tuğlanın kullanıldığı tonoz, sıva tabakası altına gizlenmiştir. Merdivenler ve duvarları destekleyen payandalar beden duvarlarında çıkıntılar oluşturur. Selçuklu türbelerinde genel olarak kapı ve pencere etraflarında toplanan süslemeler bu türbede daha çok yapının üst kısımlarında yer alır. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/torumtay-turbes
Hilafet Gazi Türbesi
Türbenin yapım tarihi konusunda birkaç ayrı görüş bulunur. Genel olarak yapım tarihinin 1225 yılı olduğu söylense de türbenin batı cephesinin bitişik bulunduğu, bugün sadece bir kemer sütununun ve türbenin batı duvarında taş kalıntılarının kaldığı medreseyle aynı tarihte ya da daha önce yapılmış olması gerektiği ileri sürülmektedir. Kitabesinden medresenin 1210 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla türbenin de bu tarihte veya daha önce yapıldığı kabul edilir. Yaptıranı konusunda da farklı görüşler vardır. Ancak genel görüş türbeyi Danişmend emirlerinden Halifet Gazi’nin yaptırdığıdır. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/halfet-gaz-turbes
Büyük Ağa Medresesi
Kapı Ağası Medresesi ya da diğer adıyla Büyük Ağa Medresesi Sultan II. Bayezid’in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır. Planı klasik Osmanlı medrese formundan farklılık gösterir. Özellikle Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması ilk kez bu medresede uygulanmıştır.
Medreseye kuzey-batı kenarında bulunan büyük yay kemerli kapıdan girilir. Giriş kapısının hemen ardında her iki yanında dikdörtgen nişlerin yer aldığı küçük bir dehliz bulunur. Medresenin ortasında bulunan sekizgen avlunun etrafı her kenarda bulunan dörder sütun ve bu sütunlar üzerine oturan sivri kemerli revaklarla çevrelenmiştir. Bursa kemeri olarak adlandırılan tarzda yapılmış bu kemer yapısı iç mimariyi daha da güzelleştirmiştir. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/kapi-agasi-buyuk-aga-medreses
Hatuniye Camii
Hatuniye Mahallesi’nde, Yeşilırmak’ın hemen kıyısında yer alan cami Sultan II. Bayezid’ineşi ve Şehzade Ahmet’in annesi Bülbül Hatun tarafından 1510 yılında yaptırılmıştır. Asıl olarak cami, hamam ve sübyan mektebinden oluşan bir külliyedir. Camiye kuzeyindeki alçak yay kemerli kapıdan girilir. Kuzey cephesi, birbirine sivri tuğla kemerlerle bağlı altı sütunun oluşturduğu beş gözlü bir son cemaat yeriyle kapatılmıştır. Bu bölümün duvarları ana ibadet mekanının duvarlarından daha yüksektir. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/hatunye-kullyes-hatunye-cam
Hazeranlar Konağı
1865 yılında Hasan Talat Efendi tarafında yaptırılmış. İsmini uzun süre burada oturan Hazeran Hanımdan almış. Antik dönem sur duvarları üzerine, bodrum üzeri, iki katlı ahşap çatı arası kerpiç dolgulu olarak yapılmıştır. Konak, haremlik ve selamlık olarak iki bölüm halinde düzenlenmiştir. Diğer konaklar gibi.Restore edilip 1894’de etnografik eserlerin sergilendiği müze ev olarak hizmete açılmıştır.
Kral Kaya Mezarları
Kayaların içine mezarlık yapılmış ve şehirden bunlar açıkça görülüyor. Buraya merkezden yürüyerek ulaştık. Mezarlıklara çıkmadan önce bir çarşı var. Yöresel kıyafet ve yemekler, el işleri, hediyelik eşyalar bulunuyor. Sonra da uzunca bir merdiven 🙂 çık çık kaya mezarlarına ulaşıyorsunuz. Biraz yorulduk ama Amasya manzarası en güzelde buradan göründü gözümüze. Helenistik dönemde, Amasya’yı İÖ. 333’den İÖ. 26’ya kadar başkent olarak kullanan Pontus Krallarına ait olan Kral kaya Mezarları, Harşena Dağı’nın güney eteklerine, kalker kayalara oyularak yapılmıştır.
Amasya’da Gezilecek Diğer Yerler
- Saat Kulesi
- Alçak Köprü
- Saraydüzü Kışla Binası Milli Mücadele Müzesi
- Gümüşlü Camii
- Beyazid Paşa Camii
- Fethiye Camii
- Yıldız Hamamı
- İkinci Bayezid Külliyesi
- Mustafa Bey Hamamı
- Aynalı Mağara
Amasya’nın Neyi Meşhur
Elması tabikii:) Minik kırmızı, sert elması, her yerde satılıyor. Yöresel yemekleri de fena değil 🙂 Çatal Çorba, Etli Bamya, Pirpirim, Keşkek…