Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat ve Yukarı Murat bölümlerinin sınırı üzerinde yer alan bir ilimizdir. Vadideki Güzel Şehir olarak da anılmaktadır. Burası, Urartuların, Asurluların, Med ve Bizans Ve Anadolu Selçuklularınında yerleşim yerlerindendi. Bir çok kültür yine iç içedir.
Bir sanat tarihçisi olarak benim en çok dikkatimi çeken yer tabiki Ahlat oldu. Birbirine özgü en güzel Selçuklu Mezar Taş örneklerine burada rastlıyoruz. yine bölge de yoğun bir şekilde kümbet bulunuyor. Yapı olarak baktığımız da Emir Bayındır gibi en güzel kümbet örneklerini görüyoruz. Ayrıca bölge ahşap oymacılığı açısından yeterli, baston yapımı fazla. Daha derine gidersek;
Sayfada neler var
Ahlat
Ahlat, Bitlis iline bağlı bir ilçedir. Van gölünün kuzeybatısında yer alır. Tarihi mezar taşları, kümbet ve türbeleri, camiiler, kale kalıntıları, köprüler ve mağara evleriyle kültürel şölen bizleri karşılıyor.
118 adet Selçuklu Mezar taşları burada yer alıyor. Taşlar dikdörtgen prizma şeklinde ve her cephesi süslemelidir. Anıt mezar şeklinde yapılmıştır. Zaman zaman onarımlarla ayakta durduruluyor. Benim ikinci gidişimde bu taşlar restore ediliyordu. Taşların altlarına ayakta durması amacıyla destekleyici tahtalar yerleştiriyorlar tabiki özenli bir şekilde. Uzun büyük bir alanda kurulu bu mezar taşları, bitiminde kümbetler var.
Emir Bayındır Kümbeti
Dünyada ki iki kümbetten biri olarak gösteriliyor Emir Bayındır Kümbeti. Bunun nedeni de bir bölümü sütunlu bir planla açık bir şekilde yapılmış olmasıyla fark yaratmasıdır.
Kümbet, tarzı, mimarisinin zarafeti ve abidevi ölçüleriyle Ahlat ve bölgenin simgesi durumuna gelmiştir. Kitabesinden, 1481′ de Rüstem Beyin oğlu Emir Bayındır için yapıldığı yazmaktadır. Emir Bayındır, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın torunu Rüstem Bey’in oğludur. Bayındır kümbeti, kare kaide üzerinde, sütunlar ve kemerlerle güneye açılan silindirik gövde ve dışarı doğru taşan basık konik külahıyla diğer kümbetlerden ayrılır. İki katlıdır. Mimarisi ve taş bezemeleriyle görkemli bir görünüşe sahiptir. 15. yüzyılda Akkoyunlular döneminde Ahlat’ta yaşadığı tahmin edilen Baba-Can Bey, Bayındır Kümbeti’ni ve mescidini yapın sanatkardır,bu anlamda benzerdir. Mescidin girişinin solunda bulunan kitabede, Baba Can Bey ismi okunmaktadır. Sanat tarihçilerinin bir kısmı Baba Can Bey’in Ahlatlı olduğunu söylüyorlar.
Çifte Kümbet
İki kümbet karşı karşıya yapılmış bir alanda. bunlar Ahlat’ın en merak edilen noktalarının ilk sıralarında yer alıyor. 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Kümbetlerden en büyüğü Bugatay Aka ile Şirin Hatun için yapılmış olup, diğer kümbet ise Hüseyin Timur ile Esen Tekin Hatun’a yapılmıştır.
Hüseyin Timur ve Esen Tekin Kümbeti’nin yapımı 1280’li yıllarla tarihlendirilmektedir. Kümbet mazgal pencerelerle aydınlatılmakta ve içten kubbe, dıştan konik külahla örtülüdür. Bugatay Aka ve Şirin Hatun Kümbeti de tıpkı diğer kümbet gibi 1280’li yıllarla tarihlendirilir.
Bu iki kümbet Ahlat ilçesinin sınırları içerisinde yer alan Çifte Kümbetler, sağlam mimarileriyle göz doldurmaya devam ediyor. Büyük ilgi çekiyor.
Şerefiye Camii Külliye
Şehir merkezinin güneyinde, kışla ve hosor derelerinin birleştiği yerde kurulmuş ve camii, medrese, imaret, türbe kısımlarından oluşan bir külliyedir. Kitabesine göre, H.935 (M.1529) tarihinde IV. Şerefhan tarafından yaptırılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda, dikdörtgen plana sahip olan caminin şehirden görülebilen cephesi doğu tarafı olduğundan, bu yüze anıtsal bir değer kazandırılmak istenmiş ve ayrı bir özenle tezyin edilerek hazırlanmıştır. Minaresindeki tezyinat, Mihrabındaki motif ve kompozisyon dikkate değer özelliktedir. Camiinin kuzeyini kaplayan son cemaat yeri, dört silindiril sütuna dayanan beş sivri kemerle avluya açılmaktadır. Sütunlardan caminin kuzey duvarlarına kemerler atılmış ve böylece oluşan kare bölümler birer kubbe ile örtülmüştür. Mihrap yarım kemerli bir niş şeklindedir. Pencereler ve taç kapı Osmanlılar döneminde yapılmıştır.
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bitlis/gezilecekyer/serefiye–camii
Van Gölü
Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür ayrıca Türkiye’de bulunan en büyük göldür de. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği kısıtmaktadır. Gölde bilinen 103 çeşit fitoplankton, 36 çeşit zooplankton ve tek bir tür balık inci kefalı, (Chalcalburnus tarichi) bulunmaktadır. Göl etrafı karadan 430 km.dir. Yöre halkına göre gölde bir canavar yaşamaktadır,televizyonlarda ara ara rastlıyoruz. Söylentiyi çıkaranların amaçlarının bölgeye turist çekmek olduğu söylense de, söylentileri araştırmak amacıyla bölgede pek çok bilimsel araştırma ekibi çalışmalar yapmıştır. İstanbul-Tahran demiryolu hatlarını da bağlamaktadır. Türkiye ve İran’a bağlanan demir yolu 1970 lerde kurulmuştur. Suyuna dokundum su yağlı gibiydi, düşme tehlikesi yaşadık. Aman dikkat..
Bitlis de Gezilecek Diğer Yerler
- İslahiye Medresesi
- Bitlis Kalesi
- Ahlat sahil kalesi
- Kureyşi Camii
- Sultaniye Camii
- Emir Bayındır Camii
- Bitlis Ulu Camii
- Tarihi Hizan Camii
- Rehva Kervansarayı
- Abdurrahman Gazi Türbesi
- Üryan Baba Türbesi
- Emir Ali Kümbeti
Bitlis’in Neyi Meşhur
Avşor yemeği, Bitlis Köftesi, büryan kebabı siirt ile yarışmaktadır:)