Gülhane Parkı, sadece bir park olmadığını umarım biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız hiç bir şey için geç değil. Hadi öğrenelim 🙂 Tarihin en güzel anılarına tanıklık etmiş bu yer, sizleri gülümsetecek fotoğraf albümlerine, duyduğunuz önemli tarihsel süreçlere götürecek. Çeşitli ağaç ve çiçeklerin harmanlanmasıyla eşsiz manzarası zaten çekiciyken, hakkında edinilen bilgiler mutlaka gezilmesi gereken yerlerin en başına getirecek kendini. Sözü daha fazla uzatmadan bilimsel gerçeklere dönelim..
Gülhane Parkı Gülhane Parkı Müzesi Gülhane Parkı
Sayfada neler var
Gülhane Parkı Tarihi
Gülhane Parkı İstanbul’un taşıt-yaya trafiği açısından en merkezi bölgelerinden biri olan Fatih ilçesinde yer almaktadır. Yılın her döneminde yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilen bu alan, kentimizin önemli kilit noktalarından biri olma özelliğini taşımaktadır.
Bizans döneminde, askeri depoların ve kışlaların bulunduğu Gülhane’ye daha sonra Mangana Sarayı yapılmıştır. Aynı zamanda bu çevrede Hagios Georgies Manastırı ve Panagia Hodegetria Ayazması’nın bulunması nedeniyle bu bölge kutsal sayılırdı.İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet Sarayburnu’nu surlarla çevirerek Çinili Köşk’ü yaptırdı. Burada güreş, cirit gibi eğlence ve gösteriler yapılırdı. Yapılan önemli gösterilerin anısına Gülhane’ye birçok Nişantaşı dikildi. III. Murad için Sadrazam Paşa buraya ünlü İncili Köşk’ü yaptırdı. Gülhane’deki bahçelerin ve sarayların temizliği için Bostancı Ocağı’ndan Gülhane Ocağı denen bir bölük ayrılmıştır.
http://www.ibttm.gov.tr/TR-84343/gulhane-parki.html
1839 tarihinde Tanzimat Fermanı’nın Gülhane’de okunmasından dolayı bu fermana; Gülhane Hattı Hümayunu denir. Padişahların Dolmabahçe Sarayı’na taşınması, daha sonra Avrupa demiryolunun Sirkeci’ye Sarayburnu’ndan geçerek gelmesi üzerine parkın ağaçları, köşkleri sökülüp yıkılmış, burası garip bir eğlence yerine dönerek “Bitli Kağıthane” adını almıştır. II. Abdülhamid 1880’lerde ilk büyük müzenin burada yapılmasına izin verdi. Müze-i Hümayun’un yapılması sonrasında, 1912 yılında dönemin İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) Cemil Paşa tarafından bahçe düzenlemesi yapıldı ve park haline getirilerek halka açıldı.
Gülhane Parkının Önemi
Topkapı Sarayını içinde barındıran normal bir park mı gerçekten.. Bizans döneminden itibaren çeşitli amaçlarla kullanılmış harika bir öz geçmişi olana bu yere gereken saygı çok az. Yukarıda belirttiğim bazı şeylere buradada değineceğim.
Tanzimat Fermanının ve Islahat Fermanının burada okutulması, Fatih Sultan Mehmet’in yazdığı fermanların okutulması. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde, Atatürk’ün ilk büstünün burada yapılması (1926), Atatürk’e başöğretmenlik sıfatının verildiği yerdir (1928) Gülhane arkadaşlar. Hani kara tahta önünde, elinde beyaz tebeşirle halka latince harfleri öğrettiği bir fotoğraf vardı ya, işte o fotoğraf da Gülhane Parkında çekilmiştir. Nazım Hikmet’in meşhur Ceviz Ağacı şiirini burada ve buraya yazdığı, Rahmetli Cem Karaca’nın da seslendirdiği bu şiiri unutursak ayıp olur:)
CEVİZ AĞACI
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı‘nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı‘nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
İçinde Neler Var
İstanbul Arkeoloji Müzesi
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi
Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi
Topkapı Sarayı
Beltur cafe restaurant
Nerede
Sirkeciden hemen sonra Sultan Ahmet’e varmadan karşınıza gelecektir. Ulaşımı da kolay. Tranvay, dolmuş, taksi ile gidebilirsiniz.
Son olarak