Sivas da gezilecek yerler, Camii ve Medreseler bakımında oldukça önemli yere sahip olan Sivas gezimize başlıyoruz. Hocamız yola koyuldu bile, bizlerde ona yetişmek için depar atıyoruz 🙂 Yine programımız kalabalık, hızlı olmayı ilke haline getirmek lazım. Sivas’a indiğimizde hava neyse ki iyidi. İlk iş ATM’den para çekmek oldu. Hoca zaten bayağı açtı arayı benimde para çekmem lazım ve sıra var. Benim acelem olduğunu anlayan Sivaslılar bana verdiler ilk sırayı, buradan da tekrar teşekkür etmek istiyorum 🙂 Oldum olası Sivas’a karşı bir zaafım vardı, bu da perçinlemiş oldu. Velhasıl kelam, gezmeye koyulduk. Birbirinden özel Sivas da gezilecek yerler turumuza başlayalım…
Sayfada neler var
Gök Medrese- Sahibiye Medresesi
Yeşil, mavi ve turkuaz’ın birbiriyle olan uyumu yine göz alıcı. Asıl adının Sahibiye Medresesi olduğu bu medrese, Anadolu Selçuklu Döneminin en önemli medreselerinden.
Gök Medrese Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte görülebildiği en önemli yapılardandır. Yapının çeşitli bölümlerindeki yazıtlardan IV. Kılıçaraslan’ın oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Gök Medrese’nin, mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin bir görünüme sahiptir. Yapı, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı plan özelliğine sahiptir. Yapıldığı tarihten itibaren dini ilimlerin tahsil edildiği medrese olarak hizmet verdiği bilinen bina 1926 yılında müzeye dönüştürüldü. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/sivas/gezilecekyer/gok-medrese302080
Çifte Minareli Medrese
Kayseri ve Konya’da olduğu gibi bu şehrimizde de önemli yapıların büyük çoğunluğu birbirine yakın merkezde yapılmış. Gezmek için gerçekten kolaylık.
Taç kapının hemen üzerinde üç yönden akan yazıttan medresenin, İlhanlı veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271/ 72 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yapının günümüze ulaşan tek özgün yanı, Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip görkemli ön cephesidir. Taç kapı üzerinde yükselen iki minare ise adeta Sivas’ın sembolü olmuştur. Anadolu’da yapılmış en abidevi medreselerden biri olup, Dârü’l-hadis adıyla da bilinir. İki katlı, dört eyvanlı bir yapıdır. Taç kapının üzerindeki tuğla minareler çini bezemelidir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taç kapı ile yanlarındaki mukarnaslı nişler yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır. Köşelerde yivli yarım kuleler vardır.Halen sağlam durumda olup ziyarete açıktır. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/sivas/gezilecekyer/cfte-mnarel-medrese
Şifaiye Medresesi
Bu yapı, Selçuklu Devrinde hastaların tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp tahsilinin de yapıldığı en önemli medreselerden biridir. Günümüze ulaşabilen bölümü, Anadolu’nun en büyük şifahanesidir. 1217/18 yıllarında 1. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Görkemli taç kapıdan, dört eyvanlı, revaklı avluya girilir. Taç kapıda güneş ve ay sembolleri, ana eyvanda ise kadın ve erkek başı biçiminde rölyefler yer alır. 1220’de 1. İzzetttin Keykâvus’un buraya gömülmesiyle birlikte güney eyvanı türbeye dönüştürülmüştür. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/sivas/gezilecekyer/sfaye-medreses-ve-darussfasi
Buruciye Medresesi
Buruciye Medresesi, sağlam kalmış muhteşem taç kapısıyla Sivas’ın ve Anadolu’nun en ünlü yapıları arasındadır. 1271 yılında Selçuklu Sıltanı III. Gıyaseddin Keyhüsrevdöneminde yapılan medrese Hamedan (İran) yakınlarındaki Burucerd’den gelme Muzaffer Burucerdî tarafından fizik, kimya, astronomi öğretimi yapılmak amacıyla yaptırılmıştır. Mimari belli olmayan yapı, Anadolu’da simetrisi en düzgün medrese planına sahiptir. Açık avlulu medrese, kesme taştan örülmüştür. Dört eyvanlı ve iki katlıdır. Buruciye Medresesi, dışa taşkın taç kapısının yanlarındaki mukarnaslı iki penceresi ve köşelerdeki yivli kuleleriyle, uyumlu öğelerden oluşan çok düzenli bir görünüm taşımaktadır. Günümüzde Sivas Müftülüğü tarafından çeşitli eğitim faaliyetleri için kullanılmaktadır. https://kulturportali.gov.tr/turkiye/sivas/gezilecekyer/burucye-medreses
Sivas Ulu Camii
Anadolu’nun en eski camilerinden biridir. Anadolu’daki mimarlık tarihinde, cami iç mekân fikrinin gelişmesinde önemli bir yapıdır. Avlusuna üç yönden girişi ve düz damlı, dikdörtgen planlı, kufe tipli cami sınıfına giren ender örneklerdendir. Kubbe fikrinin henüz gelişmediği bir dönemde yapılmıştır. Bazı bilim adamlarına göre Danişmend dönemi eseri olarak da kabul edilmektedir.
Sivas Ulu Camii’ni de Danişmedli döneminin önemli eserlerinden saymak mümkündür. Asıl ibadet alanına, kuzey duvarının tam ortasında asıl ve köşelere yakın yerlerden birer olmak üzere üç ayrı kapı ile girilmektedir. İbadet alanının kuzey-güney doğrultusundaki Kıbleye (güney duvarı) dikey uzanan on bir sahnı oluşturan kesme taş örgülü yığma 50 adet kırma ayak birbirine sivri kemerlerle bağlanmıştır. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/sivas/gezilecekyer/svas-ulu-cam
Behram Paşa Hanı
Şu zamana kadar gördüğüm en güzel hanlardan. “Şehir merkezinde, Ahi Emir Caddesi üzerindedir. Batı yönünde, yaklaşık 30m. uzaklıkta Behram Paşa’nın yaptırdığı Kurşunlu Hamam, güneyinde Kongre Lisesi ve Öğretmenevi vardır. Hanın yapım kitabesi mevcut değildir. Kaynaklarda 1576 yılında Behram Paşa tarafından, Kurşunlu Hamam’la birlikte yaptırıldığı kaydedilmektedir.
Açık avlulu, revaklı, iki katlı, 58 x48 mölçülerinde dikdörtgen bir plan şeması göstermektedir. Dışa taşıntılı yüksek taş kapı sivri kemerli küçük bir eyvan görünümündedir. Hana, basık kemerli, çift kanatlı büyük bir kapı ile girilmektedir. Kapı kemeri yeşil renkli mermerdendir. Kemer üzerinde askeri süvari kışlasına dönüştürüldüğüne dair, dört satırlık kitabe yer almaktadır. Kitabe üzerinde ise eliptik biçimli tuğra bulunmaktadır. https://www.sivaskulturenvanteri.com/behram-pasa-hani/
Taşhan
19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Han kesme taştan yapılmış ve açık avlulu, iki katlı tasarlanmış. Dikdörtgen planlı yapıya üç kapıdan giriş sağlanır. Orta avlu blok taş döşemeli. Ortasında elips havuzu ve havuzda çift başlı aslan figürü yer alır. Hala iş merkezi olarak kullanılmakta, üste katında cafeler bulunuyor. Dinlenme noktalarımızdan birisi.
Sivas Kongresi Binası
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi olarak geçiyor kayıtlara. Kurtuluş Savaş stratejisinin bu binada çıktığını düşününce tüylerimiz ürperiyor. Yapıldığı tarihten itibaren okul binası işlevini sürdüren yapı; İdadi, Sultani, Sivas Lisesi, Kongre Lisesi adları ile anılmıştır. 1930 yılındaki bir tadilatta doğu cephesindeki esas giriş batı cephesine alınmış, çatısı sacla kaplanmıştır.
1981 yılına kadar lise olarak hizmet veren binanın, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in direktifleriyle müze haline getirilmesi planlanmıştır. 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Kongre Binası; Bakanlığımızın Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce aynı yıl başlatılan müze amaçlı restorasyon ve teşhir ve tanzim çalışmaları sonucunda; bodrum kat depoların, laboratuvar ve fotoğrafhanenin yer aldığı mekânlar olarak; zemin kat Etnografya Müzesi; üst kat ise Atatürk ve Kongre Müzesi olarak düzenlenmiştir.http://www.kultur.gov.tr/TR-96382/sivas—kongre-binasi-ataturk-ve-etnografya-muzesi.html
Balıklı Kaplıcası
Burası inanılmaz güzel. Tedavi eden balıklara soktuk ayaklarımızı, bir güzel temizlediler 🙂 Bağıranların sesi hala kulağımda. Yetkililerin bilgi vermeleri ve bize havuzu kullandırmaları gerçekten farklı bir deneyim oldu. Bütün gün yürümekten helak olan ayaklarımız bayram etti diyebilirim.
Not: Sivas’ın Divriğ İlçesine gidiyoruz. Biliyoruz ki orada bence Dünya’nın en özel Camisi var. Divriğ Ulu Camii . Daha önce ki yazımda buradan genişçe bahsetmiştim o yüzden tekrar yazmayacağım. Ama sizler Sivas’a geldiyseniz mutlaka Divriğ’i görmeden dönmeyin.
Sivas da Gezilecek Diğer Yerler
- 4 Eylül Milli Mücadele Müzesi
- İsmet İnönü Konağı
- Aksu Parkı
- Alibaba Camii
- Kale Camii
- Şems-i Sivasi Meydan Camii
- Tüdemsaş Müzesi
- 1. İzzettin Keykavus Türbesi
- Abdulvahabi Gazi Cami
Sivas’ın Neyi Meşhur
Köftesi derler. Doğal ortamda büyüyen sığır ve koyun etinden yapılan bu köfte yiyenleri mest etmişe benziyor. Bir de Kangal’ı var unutmamak gerek 🙂